Yaşanması zor yazılması daha kolaydır bazı şeylerin ve ben yazmayı seçtim.
Öne Çıkan Yayın
Büyüttüm... Şimdilerde koskoca bir delikanlısın yüreğimde...
Ben yeterince sevdim seni yillar rağmen. Kimsenin ulaşamayacağı yere kaldırdım mazimi.Dokunmaya kıyamadıklarımla sevdim. Sadece uyumad...
31 Temmuz 2015 Cuma
1 kilo insanlık lütfen
Sonra dedim ki kendime düşünecek o kadar şey varken vakit kaybetme. Sen olmasan da devam eder yağmurlar sen dert etme. Yalnızlık yalından gelirmiş evet sen yalın ol sade ol ama yalnız olma. Yakını uzak etme. Gelen yanında gelmeyen arkanda dursun ama kendinden ileri koyma kimseyi. Seni geçmelerine izin verme. Surekli yanındakilerin yerlerini değiştirme. Değiştirme ki başını yasladığın omuza göz yaşların değebilsin. Değiştirme ki gülüşlerinin tadını, anlamını bilsinler.
Bir sağıma baktım bir soluma. Bir elimin parmaklarını geçmedi yanlılarım. Oysa arkamda bir suru içi boş kıyafetler. Evet tanıdım sizi. Benim yücelttiğim benden öte gördüğüm attığı adımı sevdiğim, önce başıma koyup sonra gözümden düşenler.
Siz yok musunuz siz...
Yeniden başlamak yineden kurtulmak lazım
Yeniden başlayabilirdim hayata. Eksileri bağışlayıp, kendimi affedebilirdim yeniden. Yeniden gülebilirdim. Her mutsuz gördüğümde hayata döndürebilirdim yeniden ve ben yeniden doğabilirdim.
Sonra yeniden sen geldin aklıma yeniden sevdim seni...
28 Temmuz 2015 Salı
yalan dunya
Bir gün daha gitti ömrümüzden bir gün daha sessizce sabaha bağlanıyor. Ahhh ne zormuş yaşamak. İnsanlar yalan, sevgiler yalan, gülüşler yalan. Hatta ben bile ayak uydurdum sanırım. Ben bile artık yalanım...
geri ver
(AŞKI bulsam diyorum yeniden. Her güzel şeyin sonu varsa her kötünün de sonu vardır elbet. Belki de tozlu raftan çıkarmam gerek unuttuğum duyguları.)
Sabah günaydın mesajlarımı geri ver hayat. Düştüğüm zaman kaldırabilecek, ağladığımda ıslatabileceğim bir omuz, beni merak eden bir aşk ver yeniden. Yaşanmaya layık olanından. Bırakıp gitmeyeninden. Gündüzlerimi geri ver bana. Yetişmek için koşturacağım bir mutluluk...
Nasıl bir hayattır ki çelmelerin bitmedi. Kalktığım an düşüyorum. Bana guvenimi geri ver hayat. BENDEN ALDIĞIN NE VARSA bir bir istiyorum. GENÇLİĞİMİ ÇOCUKSU GULUŞLERİMİ....
18 Temmuz 2015 Cumartesi
Ah benim vefasızım,kıymet bilmezim...
Aynı kalp aynı acı aynı burukluk aynı hüsran. Ne vakit seni düşünsem içim havalanır hala kıymet bilmezim, değersizim. Sana çok değer verdim ve ben de artık senin gibi değersizim. Beni ağlatmayı en çok sevenim. Ahhhh vefasız sevdiğim, beni her gun tekrar terk edenim... Sana beddua etmek en son isteğim ve gemi kalkıyor artık bu yüzden senden vazgeçmeliyim...
Ne çok sevdim seni bir zamanlar. Belki hala adın dilimde ve bunu bile bile senden gitmeliyim. Kabul et ben kadar sevemedin sen beni. Hep bir şeyleri beceremedin.
Bir vardık bir yoktuk. Masallar mutlu sonla biter derdi annem ben de inandım. Cesaretsizim benim , kıymet bilmezim, değersizim, benim yalancı sevdiğim. Yaşanmışlıklarla yaşıyorum yaşanacaklardan korkuyorum. Benden bu kadar seni sana bırakıyorum.
Ben gidiyorum HOŞÇAKAL...
17 Temmuz 2015 Cuma
bugün bayram
Kaybedilmeyecek güzel anları var ve bayramın en güzel sesi annemden gelir. BUGÜN BAYRAM ERKEN KALKIN ÇOCUKLAR... Sanki söylemese bayram değilmiş gibi. Sonra mutluluk yenir o gün masada. Senin yerin boş demeyeceğim. Çünkü hiç öyle bir yere sahip olamadın kanımca. Hak eden masada gerisi dışarıda.
Kimsenin umuru değil ayrılığımız. Ayrıyken de her şey kaldığı yerden devam ediyor. Hatta BUGÜN BAYRAM
Benim şehrime gel
Ah İstanbul o kadar kalabalığın içinde benimle neden oynarsın...
Benim için gel sevgili, hatta benim şehrime gel. Gel ki sensiz yürüdüğüm yollar anlam kazansın. İki çay içelim her zaman içtiğim yerde. Boğazımda düğümlenen şarkılar şenlensin birden. Ağlamalarımı gören bu şehir kahkahalarıma da şahit olabilsin. Hatta yarın çık gel...
Ellerini tutayım yeniden, bir de senli görsünler halimi. İnanmıyorlar neşeli olduğuma beni yeni tanıyanlar. Haklılar nerden bilsinler gittiğinden beri gülemedim ki...
12 Temmuz 2015 Pazar
GÜN aydın mı?
Günaydın! Söylemesi basitleşmiş hatta her uyandığında dilindeki temenni. Gün aydın. Sen yoksan gun aydın değil. Ben gun yine karanlık diye uyansam olmaz mı? Kimin için günaydınsa o söylesin. Varsan eğer gece bile günaydın diyebilirim fakat yoksan...
Ben iyi geceler de demeyeyim hatta gecenin iyi olduğu nerde görülmüş sabah bile her yer karanlıkken... Gun aydınlık olmadı bana sensiz, gecemde rüyamda sen varsan iyi. Hafife almıyorum ruyamda gormek bile az buz bir şey değil hani. Mutlu uyanmama sebep ahhhh benim pembe rüyalarım...
Ben alıştım çarşambanın biranda perşembe olmasına. Cumartesinin ağlatarak pazara bağlanmasına. Sahi hangi gündü karanlığı getiren. Unuttum.
Sana da günaydın benim için doğmayan güneş. Ne getirdin ne götüreceksin.
11 Temmuz 2015 Cumartesi
kısa
Gözlerin diyorum bakınca deniz gördüğüm ,huzur bulduğum istediğim her renk olan gözlerin sahiden bu kadar siyahmıydı...
Aklım almadı seni kalbime verdim
Ağlatan şarkılar, ağlatan gece, ağlatan anılar... Hep mi bu saatlerde çalarsın kapımı. Gelme ya da gitme. Her neysen kal değişme.
Yalnızken çok kişiyim aslında. Bir çok farklı ben var etrafımda. Yüzleri aynı yaptıkları ayrı. An be an seyre daldım benleri. Biri güçsüzlüğün dibine vurmuş ben ve ben o halimi hiç sevmiyorum. Diğeri gelecekten umutlu gülümsüyor, geçmiş geçmiş gibi gözüküyor gerçekten. Aferin bana...
İşte burda bir ben daha mutlusuz. İşte bilirsiniz. Dışarıya mutlu kabuğuna çekildim mi mutsuz. Ben mutlusuz diyorum o halime. Tipik güçlü halim ve guzel saklandığım maskem.
Aman neyse iyiyim iyi ya sen? Boşluk doldurmaca oynadın mı yokluğumda. Tek bir an geldim mi acaba aklına. Sen gelmedin yaşasın,aklım almıyor seni çünkü. Aklım seni sevmemi kabul etmek istemiyor. Kalbime koydum bende. Biliyorum kıymet bilmezsin oyuzden çok yer kaplama diye sıkıştırdım bir kenara...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)