![]() |
Her insan beyaz pembe mavi yalan söyler. Rengi var mıdır derseniz yoktur. Yalanın karakteri vardır bence. En karakterli yalan küsleri barıştırmak için ya da birini mutlu etmek için söylenen yalandır. Yok yok vazgeçtim yalanın bir açıklaması elle tutulur bir yanı yoktur. Yalan yalandır işte. Peki yalan söylendiğini anlamamızın yolları var mıdır? Tabi ki evet...
İnsan beyni doğru söylemeye programlanmıştır. Haliyle yalan söyleyince organlar harekete geçer. Lisanslı yalancılar bile ufak tefek tüyolar verebilir. Mesela;
1. Yalan söylediğini duşunduğunuz insanla mümkünse yüz yüze görüşün ve göz teması kurun. Gözlerini kaçıracaktır ya da konuyu dağıtacaktır.
2. Yalan söyleyen insan gereksiz açıklamalara girer. Bir anda ayrıntılarda boğulur. Çünkü öncelikle kendi inanmak ister.
3. Siz bağırmazken bir anda gerilim çıkarabilir. Bağırarak su yüzüne çıkmak ister.
4. Tabiki jest mimikler. Burnunu kaşıyabilir, avcunu sıkar, ağzını kapatır tabiri caizse kaşı gözü oynar.
5. Sorularına cevap veremiyorsa soruyla karşılık verir. Bu ona düşünmek için zaman kazandırır.
6. Bir anda gul koklamam senden başkasını gözüm görmez asla yalan söylemem gibi klasik oyunlara girer.
7.Ha bide tabiki biraz sıkışınca hastalığın arkasına sığınır. Ya başına ağrı girer ya sinir krizine ya da ayılıp bayılma numaralarına.
Bunların harici yalan hastalığına yakalanmış yalancı aşıklar kendini olduğu gibi göstermezler. Adını mevkiini eğitimini senin olduğun gibi anlatırlar. Yaşadığı yeri ailesini senin istediğin gibi gösterir. Kısaca kendi hayal dünyasında yaşarlar. Bu vakalar sakıncalıdır. Uzaklaşın...
Tabiki bunlar sadece bir ipuçları. Öyle ki yalan anlaşılır er ya da geç. Sadece biz inanmak istediğimiz için doğruyu söylediğini düşünürüz. Kısaca inanmak istediğimiz için inanırız. Kimse yalanda usta değildir olamazda. Mutlaka patlak verir ve biz görmezden geliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder